Biz Kimiz ?
Mirline, 33 yıllık Ar-Ge şirketimiz tarafından geliştirilen %100 yerli ve teknolojik ürün belgesine sahip özel bir nem uzaklaştırma sistemidir.
Mir Araştırma Geliştirme A.Ş., 50’den fazla doktoralı ve doktorasını yapmakta olan mühendisi, yüzü aşan sayıda patenti, ülkemizin en büyük özel araştırma laboratuvarları, yıllık holding cirosunun %6 ‘dan fazlasını ARGE için ayırma başarısını elde etmiş teknoloji geliştirme gücü ile ülkemizin en büyük ARGE firmalarından biridir.
Bugün itibariyle, boru, tarım, enerji, yapı, savunma sanayi alanlarında ARGE faaliyeti yapan, bütüncül (holistic) ARGE kültürü olan bir yapı ayağa kalkabilmiştir.
- Sadece Ar-Ge alanında 50'den fazla doktora derecesine sahip Ar-Ge mühendisi, 25 profesör istihdam etmektedir.
- %70'i üretime dönüştürülen yüzün üzerinde patenti mevcuttur.
- Ülkemizin en büyük özel araştırma laboratuvarına sahiptir.
- Savunma sanayinin en büyük bütçeli (10.2 milyon USD) projeyi (çelikten on kat daha güçlü, beş kat hafif malzemeyi) başarıyla gerçekleştirmiştir. Amerika ve Kanada'dan sonra dünya çapında bu teknolojiye sahip 3. şirkettir.
“mirline” isiminin açılımı
“Mir” kelimesi; doğu dilleri başta olmak üzere dünyanın pek çok dilinde iyiliği, doğruluğu, mükemmelliği anlatan pozitif bir anlam ifade etmektedir. Bu güzel anlamların yanı sıra; bu firmaya emeği geçmiş, kuruluşundan bugüne heyecanını hep yükseklerde tutmuş, sisteme bir öz vermiş, 500 yıllık izlenebilir tarihi ve tarihinde hiçbir yüz kızartıcı suça bulaşmamış asil çizgisiyle seviyeli bir aile olmuş Mirmahmutoğulları'ndaki Mir' in varlığı da bu markaya hayat vermiştir.
line kelimesi ise; İngilizcede çizgi, hat anlamına gelir. mir düzgünlük, line ise düzgünlükle çirkinliği ayıran çizginin adıdır. Dünyanın kuruluşundan bugüne, doğru ile yanlış arasına bir çizgi koyabilmeyi başaranlar hep gözde ve gönülde büyümüşler, tarihler boyu dillerde dolaşmışlardır. Onun içindir ki büyüklerimiz "hayat, çizgiyi doğru yere koymaktan ibarettir" demişlerdir.
Biz de buradan hareketle, tüm insanlığı yakından ilgilendiren, yaşadığı yeri sağlıklı ve güvenli bir yuva haline getiren bu önemli teknolojiyi geliştirdik. Ve "doğru ile yanlış arasına kalın bir çizgi koymak lazım" diyerek mirline'ı hayat çizginiz olarak sizlere sunduk.
Sağlıklı ve güvenli yaşam alanları için;
Neden Mirline?
İnsanlar çoğu zaman başkalarından kaynaklanan hataların bedelini ağır ödemiştir. Çünkü insanlar; ya bu hataları ortadan kaldıramamış ve onlarla yaşamaya alışmışlardır, ya da bu hatalar öyle sinsice girmiştir ki hayatlarına, önlemini alacak bir fırsat dahi bulamadan sonuçlarını yaşamaya mahkum olmuşlardır.
Mirline Sistemi, farkında olduğunuz ancak çözemediğiniz veya farkında bile olmadığınız, çoğu kez sizlerden de kaynaklanmayan bu sorunları teşhis eder ve bir dizi önlemler paketi ile ihtiyacınız olan en uygun tedavi yöntemlerini size sunar.
Mirline Önlemler Paketi; yapılarınızda bulunan ve sizlerin sağlığını tehdit eden; nem, tuz, mantar, küf, beton korozyonu, donatı (demir) korozyonu ve radon gazı gibi zararlı etkenleri yapınızdan uzaklaştırarak sizlere ve sevdiklerinize daha sağlıklı ve daha güvenli yaşam alanları oluşturur. Birçoğumuzun ya hiç bilmediği ya da hakkında çok az şey bildiği bu zararlı etkenler, yapılarımıza yerleşerek onları içten içe kemirmektedir. Bu etkenler estetik olarak sıva ve boya dökülmesi gibi kötü görüntüler teşkil etmekte, sağlığımız için ise ciddi tehlikeler oluşturmaktadır. Örneğin, mantar ve küf; alerjik reaksiyonlara, solunum yolu enfeksiyonlarına, baş ağrılarına ve çeşitli fiziksel semptomlara, radon gazı; akciğer kanserine, donatı (demir) korozyonu ise yapımızdaki kolonların içinde yer alan donatıları incelterek beton demir aderansının ortadan kalkmasına ve en küçük bir sarsıntıda beton korozyonu nedeniyle tıpkı Zümrüt Apartmanı (Konya) ve Yeşilyurt Apartmanı ( İstanbul / Kartal ) örneklerinde olduğu gibi deprem olmadan dahi, durduk yere yıkılmasına neden olabilmekte ve masum insanların ölümüne sebebiyet verebilmektedir.
Mirline Önlemler Paketinin uygulandığı yapılarda;
-
Yapınızın duvarlarında yükselen nem %100 durdurulur ve geldiği yere gönderilir.
-
Yapınızın beton ve donatılarında, mineral tuzların ve nemin oluşturacağı yeni korozyonlar %100 engellenir.
-
Toprak altında bulunan ve kapiler nemde çözünerek yapınıza tırmanan radyoaktif radon gazı yapınızdan uzaklaştırılır ve bu gazın teneffüs edilmesi sonucu meydana gelecek kanser riski %100 azaltılır.
-
Nem sonucu oluşan mantar ve küf engellenir, solunum yolu hastalıklarına neden olacak ortamlar temizlenir.
-
Binanızın ve sizin sağlığınızı olumsuz etkileyen negatif elektriksel yükleri uzaklaştırılır.
-
Rutubetin yol açtığı estetik (görsel) çirkinliklerin tamamı yapınızın ömrü boyunca yok edilir.
Mirline Önlemler Paketi, ülkemizde Dolmabahçe Sarayı, Ihlamur Kasrı, Molla Zeyrek Camii, Halil’ül Rahman Camii gibi yüzlerce önemli tarihi esere çözüm olurken aynı zamanda ticari ve bireysel binalarda da uzun süredir uygulanmaktadır. Bu uygulama sonucu sistemin tarihi yapılarda dahil olmak üzere betonarme, ahşap ve yığma binaların tamamında %100 güvence ile uygulandığı görülmüştür.
Daha sağlıklı, daha güvenli ve daha yaşanılır yapılar için Mirline.
Hangi Sorunları Çözer :
Sorun 1:
Nem-Tuz
- Duvarlarınızı sürekli çatlatır,
- Boyalarınızı döker,
- Tuz kusması oluşturur,
- Silseniz bile geçmez.
Nem ve tuz ile oluşan sıva, boya dökülmesi (yapıdaki estetik bozukluk) size sürekli masraf çıkartır, ama üstesinden bir türlü gelemezsiniz. % 100 çözüm istiyorsanız, Mirline size bu çözümü sunuyor. Binanıza yerleşen nem ve tuzu bir daha geri gelmemek üzere binanızdan uzaklaştırıyor. Kapiler nem, su moleküllerinin, yapı malzemesinin içinde yer alan kılcal kanallar boyunca tırmanmasıdır. Kapiler nemin yer altı suyunun yüksekliğine bağlı olarak dokuz metre yüksekliğe yani yer çekimi ivmesi kadar tırmanabildiği görülmektedir. Bu yükseklik yapılarda yaklaşık üçüncü kata denk gelir. Negatif basınç etkisi ile oluşan kapiler nem, toprak içinde var olan rutubetin, yapı malzemesinin yapısındaki kılcal kanallar boyunca tırmanması da olarak tanımlanabilir.
Binaya tırmanan nem, bize olumsuzluklarını ilk olarak yapımızda meydana gelen sıva ve boya dökülmeleri ile gösterir. Bu görseller bize, nemin varlığını ilk olarak gözle hissetme fırsatı verir.
Ancak unutmamak gerekir ki nem; binada oluşan görsel çirkinlikleri hissettiğimiz zaman dilimine kadar binamıza, bizim hissedemediğimiz kimi zararları vermeye başlamıştır bile. Üzülerek belirtmek gerekir ki, insanlarımız en çok sıva ve boya dökülmelerini dert edinerek korunma metodu aramaktadırlar. Oysaki içlerinde en az tehlikeli olanı da bunlardır. Yapının taşıyıcıları içerisinde bizim gözlerimizden uzak tahribatlar asıl önemsenmesi gerekenlerdir.
Binanızdaki NEM ve TUZ kusmalarını önlemek için MİRLİNE nem uzaklaştırma sistemi kullanın.
Sorun – 2
Korozyon
Binanızın demir (donatı) yapısını yavaş yavaş eritir,
Betona özelliğini kaybettirir,
Binanız bir anda çökebilir.
Yapımız; normal günlerde basma kuvvetlerine, deprem, rüzgar gibi dış etkenlerle muhatap olduğunda ise çekme-burma kuvvetlerine maruz kalır. Basma kuvvetlerini beton karşılarken, çekme-burma kuvvetlerini beton içerisindeki demir donatı karşılar. Binaya tırmanan rutubet hem betonu hem de çeliği korozyona uğratır. Herhangi bir yer sarsıntısı yokken bile binaların yıkılmasının sebebi, basma kuvvetlerine karşı dayanımı sağlayan betonun bu kuvvetleri karşılayamaz duruma gelmesidir. Yani beton korozyonun gerçekleşmesidir.
Konya Zümrüt Apartmanı ve İstanbul Kartal’da Yeşilyurt Apartmanı beton korozyonu için acı örneklerdir. Bu iki olayda toplamda 113 kişi hayatını kaybetmiş, 44 kişi de yaralanmıştır. Adapazarı'nda yüzlerce binanın yıkılma sebebi ise öncelikle demir korozyonudur. Çünkü depremin salınımları sırasında binada oluşturduğu çekme-burma kuvvetlerini alması gereken demir, bu görevini ifa edememiştir. Binalar yıkılmış, yüzlerce insanımız hayatını kaybetmiştir.
Binanızı betojn korozyonuna karşı korumanız için MİRLİNE Nem Uzaklaştırma sistemi kullanın.
Sorun 3:
Mantar Küf
- Solunum yolu enfeksiyonlarının,
- Çeşitli fiziksel semptomların,
- Alerjik hastalıkların en büyük nedenlerinden biridir.
En iyi tedavi hastalığa sebep olan nedenleri yok etmektir. Sağlınızı düşünüyor, mantar - küf ve enfeksiyonlarından kurtulmak için % 100 çözüm istiyorsanız, Mirline size bu çözümü sunuyor. Binanıza yerleşen rutubeti gidererek mantar ve küf oluşumunu bir daha geri gelmemek üzere engelliyor.
Sorun 4:
Radon Gazı
Radyoaktiftir,
Renksiz ve kokusuzdur,
Toprak içerisinde birkaç metre derinlikte bulunu
Yapılan son araştırmalarda deprem kuşağında yer alan ülkemizde radon gazı oranının oldukça yüksek olduğu tespit edilmiştir. ABD Çevre Koruma Ajansı, yılda 20.000 akciğer kanseri vakasının radon gazına bağlı olarak meydana geldiğini söylemektedir. Bu sinsi tehlikeden % 100 korunmak ve güven içinde uyumak istiyorsanız Mirline size bunu sağlıyor. Radon gazını yapınızdan uzaklaştırıyor.
Uygulama Süreci Nasıldır?
Adım 1: Analiz ve Değerlendirme
Yapınızdaki sorunları sağlıklı olarak belirleyebilmek ve en uygun çözüm yöntemini bulabilmek için analiz ve değerlendirme çok önemlidir.
Mirline ekibi; Yapı ve yapının oturduğu zeminle ilgili inceleme ve araştırmalar yapar. Zemin durumu, zemin hareketleri, zemin dayanımı ve yeraltı su seviyesi hakkında ölçümler alır. Yapının bodrumundan itibaren taşıyıcılarının röntgenini çeker. Donatılarda oluşan korozyon miktarını ve olası uygulama hatalarını, kolonlardaki beton kalitesini ve dayanım gücünü tespit eder. Temel betonu ve kolonlar içine yerleşmiş nem ve tuzların miktarlarını ölçer.
Bu bilgiler ışığında sağlıklı ve güvenli bir yaşam alanı için gerekli uygulama adımlarını tespit eder.Bu analiz ve değerlendirmeler sonucu yapının bundan sonraki yaşama dayanım yüzdesi belirlenmiş olur.
Uygulanacak sistem ve varsa ek önlemler paketleri hakkında raporlama oluşturur.
-
Yapının mevcut durumunun açığa çıkartılması. Zemin durumu, zemin hareketleri, yeraltı su seviyesi hakkında ölçümler yapar. Donatılarda oluşan korozyon miktarı, uygulama hataları, kolonlardaki beton kalitesi ve dayanım gücünü tespit eder.
-
Yapıda nem ile ilgili görsellerin kaydedilmesi.
-
Nemin yoğun görüldüğü noktalardan ilk ölçümlerin alınması.
-
Yapı projesi oluşturulması yada mevcut proje üzerinde sistemin montaj planının çizilmesi. (Oluşturulacak sistemin yerleştirileceği bölgelerin ev sahibiyle birlikte belirlenir)
-
Teklifin oluşturulması ve müşteriye sunumu
-
Uygulama ile ilgili kararın verilmesi.
-
Müşteri ile çözüm üretilemezse para iadesi garantisi içeren sözleşmenin yapılması ve çözüm üretilemezse para iadesi garantisi verilmesi
-
Nemin yoğun görüldüğü noktalardan referans nem değerlerinin alınması. (Uygulama öncesi ve sonrasını kıyaslama yapabilmek amacıyla referans noktalar Müşteri ile beraber belirlenir. )
Adım 2 : Sistem uygulaması
Binanın temel, kolon ve duvarlarına nüfuz etmiş kapiler nemi uzaklaştırmak için problemin kaynağını, probleme karşı kullanmak en akılcı yöntemdir.
Mirline sisteminin temelinde kendi geliştirdiğimiz yazılım ile tamamen akıllı bir otomasyon sistemi bulunmaktadır. Nem ve tuz moleküllerini (hiç bir sıva ve boya benzeri inşaat çalışmasına ihtiyaç duymadan) geldiği yoldan binanın en dışına, yani temelin de çok ötesine bir daha geri gelmemek koşuluyla iter. İlk hız vermek için kullandığı ~ 2 volt enerji ile binada stres oluşturan statik elektriksel kararsızlığı da önlemiş olur. Mirline nem uzaklaştırma sistemi analiz ve değerlendirme çalışmalarından sonra binaya özel dizayn edilen ana kumanda merkezi ve sistem komponentlerini 2 saat içerisinde yapınıza monte eder. Artık koruma süresi başlamıştır.
Mirline nem uzaklaştırma sistemi bir yapı kimyasalı değildir. Hiçbir inşaat çalışmasına, hiçbir tadilat ve tamirata, hiçbir fiziksel izolasyona ihtiyaç duymaz. Mirline, radyo dalgası enerjisini kullanarak su moleküllerini geldiği yöne doğru itme esasına dayalı bir otomasyon sistemdir. Evin toprak alana dokunan duvarlarının yükünü, topraktaki mineralli su ile aynı yöne getirir. Aynı kutupların birbirini itmesi prensibinden hareketle betonun içine yerleşmiş nem geldiği boşluktan uzaklaştırılır.
Mirline nem uzaklıştırma uygulaması ile yapınız ilk günkü düzgünlüğüne ve gücüne kavuşur.
Adım 3: ÖLÇÜM VE DEĞERLENDİRME
40. gün nem ölçümleri alınması ve geriye dönük kıyas yapılması. Bu ölçümlerin müşteri veya vekilin ilgisi dahilinde yapılması.
Oluşacak güven çerçevesinde müşterinin kararı ile sistemin devamlılığını sağlayacak pin kodunun girilmesi.
Servis anlaşmasına göre bundan sonraki kontrol ölçümlerinin ve bakım taahhütlerinin yerine getirilmesi.
Mirline Sistemi
- Yapınızın duvarlarında yükselen nemi % 100 durdurur ve geldiği yere gönderir.
- Yapınızda, beton ve demirde (donatı) kapiler nem ve mineral tuzların oluşturacağı yeni korozyonu % 100 engeller.
- Toprak altında varolan, kapiler nemde çözünmüş olarak yapıya tırmanan radyoaktif radon gazını uzaklaştırırak bu gazdan meydana gelen kanser riskini sıfırlar.
- Nemin ortaya çıkardığı mantar, küf oluşumlarını engeller, solunum yolları hastalıklarına neden olacak ortamı ortadan kaldırır, sağlıklı yaşam alanları sunar.
- Binanızın ve sizin sağlığınızı olumsuz etkileyen negatif elektriksel yükleri uzaklaştırır.
- Rutubetin yol açtığı estetik (görsel) çirkinliklerin tamamını yapınızın ömrü boyunca yok eder.
Klasik Sistemlerden Farkımız …
MEVCUT YAPILARDA KLASİK YÖNTEMLERİN TARİFLERİ, ÇÖZÜMLERİ ve ÇÖZEMEDİKLERİ
Klasik Yöntemin Tarifi: Yapıların hem görsel hem de oturulabilirlik kalitesini yükseltmek amacıyla yapıya uygulanan bir nevi deri değiştirme yöntemidir. Kullanım alanlarına göre değişik işlevlere sahiptir. Sıva, boya, örtü gömme ve enjeksiyon gibi uygulama yöntemleri vardır. Görsel özelliklerden ziyade yapıda ısı, ses ve suyun izolasyonunda kullanılması gibi ana görevler içerir.
Kapiler nemi engellemeye çalışmak amacıyla yapılan çalışmalarda mevcuttur. Bunların içinde en çok uygulananlar:
1- Bitüm katkılı membran uygulamaları
2- Geçirimsiz sıva uygulamaları
3- Enjeksiyon uygulamaları
4- Drenaj uygulamaları
1) Bitüm Katkılı Membran (Bohçalama) Uygulamaları
Bitüm katkılı malzemeler, petrol katkılı ve PVC esaslı malzemelerden oluşurlar. Özü itibariyle bu malzemeler su geçirmezlik özelliğine sahiptirler. Bunlarla izolasyon, çoğunlukla yapının temel ve dış duvar zemin su basman kotuna kadar ya ısıtılarak ya da kimyevi yapıştırıcılar kullanılarak uygulanırlar. İstenilen su izolasyonu ve zamana karşı dayanımını uzun tutmak amacıyla 1,5 ile 4 mm arasında bir kalınlıkta kullanılır. Bu izolasyon metodunda en iyi verimin elde edilmesi için temelden itibaren temel pabuçlarının da içinde kalacağı bir bohçalama sistemiyle uygulanması ve işçiliğin doğru yapılması gerekmektedir. Bu şekilde oluşturulan izolasyon dış etkenlerden de korunacak şekilde oluşturulmuş ise verimli çalışacaktır. Ancak TSE hiçbir bohçalama izolasyonuna 5 yıldan fazla bir ömür vermemektedir. Türkiye'deki işçilik ve malzeme kalitesi, dış ortam etkileri yüzünden bu tip izolasyonlar çok uzun bir ömre sahip olamamaktadır. Uygun görülen ömrün yarısı kadar bir sürede izolasyon etkisini yitirebilmektedir. Böyle durumlarda yapıya, izolasyon tabakasının zarar gördüğü noktasından su sızmaya başlar. Çoğunlukla temel bölgesinde ve su basman kotunun altında görülen bu sızmalar yapının kapiler boşluklarını kullanarak temelden veya zeminle temas ettiği bölgeden yukarı tırmanır. Yapı zamanla kapiler neme doyar ve iç duvarların gözeneklerinden su buharlaşarak yapıya yayılarak bilindik rutubet ortamını oluşturur.
Bu tür durumlarda başvurulan çözüm yöntemi yapının dış duvarının temasta olduğu toprak, temele kadar kazılarak sızıntının olduğu alan tekrar aynı yöntemle bohçalanır. Fakat yapıya yerleşmiş nem ve rutubetin uzaklaştırılması için yapılabilecek tek şey havalandırma olacaktır. Havalandırma ise içeri giren nemin ancak %1'ini uzaklaştırmayı başaracaktır. Çoğu kez, bodrum katların sağlıklı havalandırılması mümkün olmamaktadır.
Yapının temeli eğer bohçalanmamışsa toprak nemine karşı tamamen savunmasız kalır ve kapiler yükselmenin önüne geçilemez. Kullanılan binalarda izolasyon sadece dış duvar üstüne uygulanır. Bu durumda sadece bohçalamanın olduğu kısım zemin suyuna karşı korunma altındadır.
2) Geçirimsiz Sıva Uygulamaları
Bu izolasyon türü için piyasada bol miktarda ürüne rastlamak mümkündür. Sıva uygulamaları sistemde sürmeli izolasyon grubuna girer. Bu alanda iddialı sıvalar sahip oldukları kimyasallar sayesinde duvarın içinde bulunan nemin iç duvardan dışarıya çıkmamasını sağlayabilmektedir. Anlatılan özelliği sağlamak için malzemenin içine, suyla temas ettiğinde kristalize olan kimyasallar ilave edilmiştir. Suyla hazırlanan harcın duvar yüzeyine sürülmesiyle uygulanan bu izolasyon yönteminde, suyun girişini ve çıkışını durduracak etki, kristalize malzemenin, sürülen yüzeye nüfuz etmesiyle sağlanır. Yüzeyden en fazla birkaç santim içeri nüfuz edebilen bu malzeme, daha önce oluşmuş kapiler kılcalların içindeki suyla temas eder ve kristalize olarak sertleşip katılaşır.
Bu uygulamanın, görünen nemi ve rutubeti engellediği düşünülebilir. Ancak yapıya daha önceden yerleşmiş ve temelden kapiler etki ile yükselmekte olan kapiler neme karşı bir çözüm olmaktan uzaktır. Nem, buharlaşıp çıkacağı bir nokta aramak için sürekli yapı içinde hareket ederek bir çıkış noktası bulacaktır. Nemin çıkış noktası, izolasyon uyguladığımız alanın dışında bir bölge olacaktır. Bu uygulama, problemin farklı bir bölgeye transfer edilmesinden başka bir fayda sağlamayacaktır.
Sıva uygulamasına benzer bir başka uygulama ise su yalıtım malzemesi olarak içinde su ile karşılaştığında kristalize olan ve fırça ile sürülerek uygulanan bir yalıtım çeşididir. Problemin görüldüğü yüzeyde uygulanan bu izolasyon yönteminin çalışma sistemi, kimyasal katkılı çimentolarda olduğu gibidir. Yapının en fazla birkaç cm içine nüfuz ederek kılcal boşluklarda karşılaştığı su ile kristalize olur. Bu uygulamadaki kolaylık, malzemenin fırça ile yüzeye kolayca sürülebilmesi ve istenen etkiyi sağlayacak kalınlığın çok düşük olmasındandır. 1-2 mm arası bir kalınlığın uygulamada çok kolay sağlanabilmesi, bu izolasyon çeşidini çekici kılmaktadır. Ancak kapiler yolla yükselen neme karşı bir çözüm olmaktan uzaktır.
3) Enjeksiyon Uygulamaları
Kapiler nemin yolunu kesmek için kullanılan yöntemlerden biridir. Uygulama biçimi, kapiler nemin görüldüğü duvarlarda tabandan itibaren yaklaşık 0.5 - 1 m civarında bir yükseklikten duvara sık aralıklarla delikler delinmesi ve bu deliklerden basınçlı enjeksiyon yapılması şeklindedir. Bu uygulamada, enjekte edilen malzeme çoğunlukla epoksi veya silikon esaslı malzemedir. Madde yapısı itibariyle, hem geçirimsiz hem de bağlayıcı bir özelliğe sahip olan silikon ve epoksi suyun önünü keser ve geçirimsizliği sayesinde ilerleyişini durdurur. Basınçla enjekte edilen silikon veya epoksi malzeme, kılcal boşluklardan geçerek kapiler yerleşen suyu iter ve itilen suyun yerine yerleşir. Enjeksiyon işlemi, bir hat boyunca uygulandığında, kapiler yolla çıkan suyun yolunu belli bir müddet kesebilmektedir. Ancak, enjeksiyon hattının zeminden yukarıda oluşturulması nedeniyle kapiler nemin zeminden enjeksiyon hattına kadar tekrar yükselmesini engelleyemez. Bu yöntemin diğer dezavantajı da yapıya daha önce yerleşmiş kapiler nemin uzaklaştırılamamasıdır. Enjeksiyon hattının üstünde kalan kısımda yer alan nem, bulduğu diğer kapiler boşlukları kullanarak yükselmeye ve yapıya zarar vermeye devam eder. Enjeksiyon hattının altında kalan kısımlar ise kapiler yükselen nemin etkisi altında kalır ve bu agresiflik hiç bitmez. Betonda oluşacak yeni kapiler boşlukları kollayan nem, bu yeni yolları kullanarak tekrar sorun oluşturmaya başlayacaktır.
Yukarıda anlatılanları değerlendirdiğimizde, enjeksiyon uygulamaları bir müddet çözüm olabilecek gibi görünse de zamanla ortaya çıkan sorunlar, bu yöntemin sadece geciktirici bir etki olduğu söylenebilir. Aynı zamanda, zemin katlarda tuğla duvar ve perde betonda yapılacak uygulamalarda enjeksiyon basınç miktarı kontrol altında tutulmadığı takdirde yapı elemanlarına telafi edilemez zararlar verilebilir.
4) Drenaj Uygulamaları
Gömme tip izolasyon uygulaması için en sık rastlanılan örnek, drenaj boruları ile oluşturulan su uzaklaştırma sistemidir.
Bu sistemde, drenaj tipi borular temel seviyesinin mümkün derecede altına yerleştirilir. Toprak altında akış halinde olan su, drenaj tipi borularla karşılaştığında borunun üzerindeki deliklerden geçerek içeri girer ve oluşturulmuş drenaj sistemi içinde gitmesi gereken hedefe doğru ilerler. Bu hedef ya toprak üstüne açılan ve yapıya ters bir eğime sahip bir noktadır ki; su buradan çıkarak yapıdan uzaklaştırılır ya da boruların bağlandığı bir kuyuda toplanarak pompa vasıtasıyla yapı dışına gönderilir. Böylelikle yapıya gelen akışkan su, bu sistemle uzaklaştırılarak temel ve zeminle teması engellenir.
Bu sistem, akışkan suyun verdiği zararları ve kapiler sistemin hızını önemli derecede azaltsa da kapiler nem oluşumunu engelleyen bir uygulama değildir. Kapiler nemin gerçekleşmesi için toprakta nem olması yeterlidir. Toprağın doğasında bulunan nem drenaj ile uzaklaştırılamaz. Bu sebeple kapiler oluşum sürekli devam eder.
Sonuç olarak; Mirline nem uzaklaştırma sistemi dışında, yükselecek kapiler nemi durdurarak yapıya daha önceden yerleşmiş kapiler nem ve tuzu uzaklaştıracak hiçbir sistem ve teknoloji bulunmamaktadır.